sebep
Türkiye Türkçesi – Arı Duru Türkçe Sözlüğü (Kuleli, 2013)
sebep
[Köken: Arapça] Sıltak
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
sebep
и. сәбәп, сылтау; sebebiyle сәбәпле, нәтиҗәсендә; haklı sebep җитди сәбәп ◊ sebep olan sebepsiz kalsın начарлык кылган әҗерен алсын
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
sebep
Türkiye Türkçesi: sebep
Azerbaycan Türkçesi: säbäb
Başkurt Türkçesi: säbäp
Kazak Türkçesi: sebep
Kırgız Türkçesi: sebep
Özbek Türkçesi: säbäb
Tatar Türkçesi: säbäp
Türkmen Türkçesi: sebǟp
Uygur Türkçesi: säväp
Rusça: priçina povod
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
sebep
I, a. sebep; emine sebepten: ne sebepten, neden; sebep bağınıñkı gram. sebep halini gösteren mütemmim cümle.
II, yahut edep – sebep: bir devanın adıdır.
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
sebep
bk. sewep.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
sebep
1.sebep, etki, fail. ol ~den: o yüzden, ne ~den: hangi sebepten, ~i belgili: sebebi belli, anı ~li: o yüzden, anı ~i bıla kutulduk: onun etkisiyle kurtulduk, kaysı ~den kelmediñ: hangi sebepten gelmedin, ~ bolmak: sebep olmak; 2. Teselli, avunç. Canıma ~ bolurğa izleydi: ruhuma teselli vermeye çalışıyor, cüregime bir ~ izleyme: kalbime bir teselli arıyorum, anı bıla kesime ~ tabama: onunla kendime avunç buluyorum.