taza
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
taza
f. temiz, pâk: tap – taza: ter temiz.
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
taza
I f. 1. Temiz. Taza su – Temiz su. Tap-taza qilip – Tertemiz ederek. 2. Taze. Taza hawa – Taze hava.
II f. Çok, pek, gayet, şiddetle, hızlı, kuvvetli, sağlam, zinde. Taza yogan – Pek büyük. Taza külduq – Çok güldük. Tazimu asta – Çok da yavaş. Taza urdi – Çok dövdü. Taza ishlidi – Çok çalıştı. Balilar tazimu xoshal boldi – Çocuklar pek çok sevindi. Taza ketken – Katmerli, koyu, aşırı.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
taza
temiz, kirsiz, pâk; güzel, şık; yeni, körpe; yumuşak, yufka, saf; tamamen, hâza. ~ suv: temiz su, ~ hava: temiz hava, ~ oramla: kirsiz sokaklar; ol karaçayçanı ~ söleşalmaydı: o karaçaycayı güzel konuşamıyor, ~ kiyinñen adam: şık giyinen adam, ~ hapar: yeni haber, ~ cazılğan mektup: yeni yazılan mektup; ~ cürekli tişirıv: yufka yürekli kadın, ~cürek adam: saf kalbli insan, ~ cüreklilik: temiz kalblilik, ~ karıvsuz adam: hâza güçsüz adam,~ suvun kişi eşikge tökmeydi (d): temiz suyunu kimse dışarı dökmez.