kabıl
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kabıl
I, a. kabûl; muvafakat; kabıl tuttuñbu? es. kabul ettin mi? (nikâh kıyan kimsenin nikahları kıyılmakta olan kimselere soracağı sual); men şartıña kabılmın: ben senin şartlarına razıyım; kabıl kıl- yahut kabıl al-: 1) muvafakat etmek; 2) kabul etmek; kabıl emes: kabul edilemez; kabıl emes, Akbermet, uşu kılgan tileging folk. : bu arzun yerine kelsin.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kabıl-
II, 1. rastgelmek; karşılaşmak; birleşmek, kişiye kabılğan coksuñarbı? : kimseye rastgeldiniz mi? kimse ile karşılaşmadınız mı? 2. düşmek, kapılmak; men balaketke kabıldım: ben felâkete düştüm, tutuldum; çıtırmaña kabıldım: çıkralığa düştüm.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kabıl
kabul. ~ etiv: kabul etme, onaylama, etgen işibiz ~ kördü: yaptığımız iş kabul gördü, yaptığımız iş beğenildi, tilegimi ~ etdile: isteğimi kabul ettiler, ~ bolsun muslimanlanı tilegi: kabul olsun müslimanların dileği (folklor).