çara
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
çara
I, l. büyük çanak; közdün çarası : göz çukuru, gözevi; 2. kabir çukuru (hars. kaznak).
II. f. ölçü, vasıta, çare; çara çok : çare yok; imkansız; çara kör-: çaresini görmek; tedbir araştırmak; çara körböö : tedbir almama.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
çara
leğen, iri kap. ~ tabak: büyük tabak, iri tabak.