vital
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
vital /ʌnsˈiːzənd/
1. hayata ait, hayati
2. hayat değerinde, hayat için gerekli, hayatı devam ettirici
3. yaşayan, canlı, hayatı olan, dirimsel
4. hayat merkezine ait
5. önemli, ehemmiyetli, esaslı, çok lüzumlu
6. (çoğ.) kalp veya beyin gibi hayat için esas olan organlar
7. herhangi bir şey için en mühim ve esaslı şeyler. vital force, vital principle hayat enerjisi. vital functions kan dolaşımı veya sindirim sistemi gibi hayat için gerekli doğal faaliyetler. vital statistics doğum ve ölüm istatistikleri. vitally esaslı surette
8. hayati olarak.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
vital
çok önemli
can alıcı
çok gerekli
canlı
hayat dolu
yaşam için gerekli
hayati