turum
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
turum
1 3pp. tur(u)mi: hinge.?? uyning ~ini buzishyapti matchmakers are busting the door down (coming in droves to ask for the daughter?s hand in marriage).
2: yotib yeganga ~ tog' chidamaydi No amount of savings is enough for one who is a wastrel.turumtoy zool.merlin.turur arch.archaic 3pp. form ?is?. daftari bu ~..his notebook is this.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
turum
ayak, kaide, destek.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
turum
durum, vaziyet, yaşam, hal. Busağatda ~ubuz igidi: şimdi vaziyetimiz iyidir, honşusu camannı ~u aman (as.): komşusu fena olanın yaşamı fena.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
turum
durum, birinin boyu kadarınca olan uzunluk· I, 396