turklehceleri.org

tamır

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

tamır

1. kök; tamir cay-: kök salmak; tamir kırk- 1) kökünü kesmek, kökünden yok etmek; 2) tedip etmek: 2. kan daman; nabız; tamir karma- yahut tamir kör-: nabzı yoklamak; nabız tepmesine göre, hastalığı teşhis eylemek; tamir kar- mat.: nabzı yoklatmak; 3. dost, ahbap, dünür; soök-taanır; hısım ve dostlar.

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

tamır

kök, köken, menşe, kaynak. Terekni ~ı: ağaçın kökü, bilimni ~ları: bilimin kaynakları, ~ kururuk: kökü kuruyasıca, ~ terendedi: kökü derindedir, ~ iymek: kök salmak, ~ iye tebregendi: kök salmaya başladı, ~ın üzmek: kökünü koparmak, ~ı bıla korat: köküyle birlikte kaldır, söznü ~ı: kelimenin orijini, Karaçay-Malkar halknı ~: Karaçay-Malkar halkının menşei, ~ına cetginçi: köküne erişinceye kadar; 2. Damar. Kan ~: kan damarı, can ~: can damarı, şahdamar, sinir, nerv, tişni ~ tamırın öltürüv: dişin sinirini kesme, denerve etme, ~ım tartındı: kıramp girdi, ayağımı ~ı tartındı: bacağıma kıramp girdi, cürek ~la: kalb damarları, köremise anı ~ını tartıp turğanın (d): görüyor musun onun damarının çekip durduğunu, ~ aşağan eşekçe (d): kök yiyen merkep gibi, ~dan toyğan eşekça (d): kökten doyan eşek gibi, ~ına köre butağı (d): köküne göre budağı, ~ taşnı teşer (as.): kök taşı deler.

Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)

tamır

damar, sinir ,I, 495 bkz> tamar, tamur


Son arananlar: