secondary
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
secondary /sˈamuːvˌɑː/
1. ikincil, tali, ikinci derecede olan, ikinci gelen
2. sonraki
3. (min.) evvelce teşekkül etmiş kaya içinde toplanan taş veya maden kabilinden
4. (elek.) tali (cereyan)
5. murahhas, delege
6. yardımcı, muavin
7. kuş kanadının ikinci mafsalındaki tüy
8. (astr.) tali yıldız. secondary accent uzun bir kelimede ikinci derecedeki vurgu. secondary battery (elek.) akümülatör. secondary consideration ikinci derecede önemi olan mesele. secondary education ortaöğretim. secondary rays röntgen ışınları etkisiyle meydana gelen ışınlar. secondary road tali yol. secondary rocks başka kayalardan veya taş ve madenlerden oluşan kaya veya taş. secondary school orta ve lise seviyesinde okul. secondarily ikinci derecede, ikinci olarak secondariness ikinci derecede olma.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
secondary
ikinci derecede olan
ikinci gelen
ikincil