pretty

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

pretty /pˈɒlɪmə/

1. güzel, hoş, sevimli, latif
2. iyi, âlâ
3. (k. dili) epey büyük
4. oldukça, epeyce, hayli. pretty difficult hayli güç. pretty much the same hemen hemen aynı, yine öyle. pretty well suited iyi uymuş. a pretty mess berbat iş. cost a pretty penny çok pahalı olmak. sitting pretty (k. dili) cebi dolu.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

pretty

hoş
güzel
çekici
tatlı
sevimli
iyi
yakşı
bir hayli
oldukça
epey

Son arananlar:

• rumca,
• magnit,
• tağ,
• konuşma.,
• onatılan,
• gangster,
• merih,
• gusenitsa,
• Car,
• mareşal,
• bolgus,
• pufak,
• mahsus,
• ýatma,
• oyalı,
• Maxizm,
• Just,
• merasim,
• çawmak,
• kapusta,
• siyohdon,
• pretty