turklehceleri.org

murun

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

murun

I, 1. burun; murdu (bazan murunu) : burnu; it, murduna suu kirgende, süzöt ats. : köpek, burnuna su girdiğinde yüzüyor; eki kolubuzdu murdubuzga tığıp kala berdik: (iki elimizi burnumuza sokarak kaldık; murdun ceñine katıp, baş kötörö albayt; kuyruğunu kıstı, başını iğdi, kibiri gerildi (harf. : burnunu yenine saklayıp, başını kaldıramıyor) ; kündüñ murnu çıkkanda (yahut cayılganda soñ yahut cayıları menen) : tam güneş doğmaya başlarken, sabah erken; açuusu murdunun uçunda: çabuk kızıyor; it murun: yabanî gül ağacı; 2. burun deliği; eki murdu dardaktap folk. : burun delikleri kabarıyor.


II, daha evvel, eskiden; kün murun: vakti zamanında; murunuraak: bir parça erkenden.

Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)

murun

ağ. bk. burun.

Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)

murun

n. nose


Son arananlar: