kıynamak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kıynamak
zahmet vermek, sıkıntıya sokmak; üzmek, üzüntü vermek, rahatsız etmek, zahmete sokmak. Ol avur iş bıla Tavkannı bek kıynaydı: o ağır iş ile Tavkana çok zahmet veriyor, tögeregin kıynağandan ozmadı: çevresine zahmet vermekten vazgeçmedi, butumu avruğanı meni bek kıynaydı: bacağımın ağrısı beni çok rahatsız ediyor; birevnü ~: başkasını zahmete sokmak, ol meni cüregimi bek kıynadı: o benim yüreğime çok üzüntü verdi, Tavkannı çırmalğanı meni bek kıynadı: Tavkanın işinin rast gitmemesi beni çok üzdü.