kes
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kes-
1. kesmek; kesip ayırmak; kesip ayt-: kat’î kesin olarak söylemek; kese ubada bekit-: (karşılıklıca) kat’î sağlam söz vermek; 2. tayin etmek; birisini mahkûm etmek; uurunu beş cıl kesti: hırsızı beş yıla mahkûm ettiler.
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
kes
: her kes her adam, her kişi, her kim. Içer bolsa her kes şerap, Galarmyş huşdan, dogrusy (Magtymguly).
Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)
kes
n. cow with calf
Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)
kes-
v. to wade through, ford across
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
kes
parça·I, 329 bkz> kesek
kesek, abdest bozduktan sonra bununla temizlenilir.I, 329