cırmak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
cırmak
ikiye ayırmak, yarmak. Kozulanı kulakların cırıb en saladıla: kuzuların kulaklarını yararak en koyuyorlar, keme teñizni cırıb keledi: gemi denizi yararak geliyor, iynekle hanslanı cırıb baradıla: inekler otları yararak gidiyorlar, sabanla cılan cırmazça bitgendile: tarlalar yılan yaramıyacak şekilde (çok sık) bitmişler.