turklehceleri.org

Tür

Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)

tür

и. төрле мәгъ. төр

Arı Duru Türkçe – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kuleli)

tür

1. Biçim, Cins, Form, Nev, Şekil
2. Cins
3. Çeşit

Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)

tür

Türkiye Türkçesi: tür
Azerbaycan Türkçesi: növ cins tärz
Başkurt Türkçesi: tör tarmak
Kazak Türkçesi: tür
Kırgız Türkçesi: tür
Özbek Türkçesi: tür
Tatar Türkçesi: tör tarmak
Türkmen Türkçesi: görnüş hḯl
Uygur Türkçesi: tür
Rusça: vid poroda sort

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

tür

ı, 1. biçim şekil; keñ türdö: geniş ölçüde; tüşüngöndöy türü bar: anlamış gibi gözüküyor; türgö kel-: bir şekil almak; cumğan közüm açılbay türgö kelip karıpmın folk.: öyle kocamışım ki yumulmuş gözlerim açılmıyor; türgö keltir-: bir şekil vermek; türü caman yahut türü buzuk: tür körsöt: göz dağı vermek; 2. tezyinat. bezek.

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

tür-

ıı, dürmek, kaldırmak (eteği); eşik tür-: (keçe) kapıyı kaldırmak, dürmek, açmak; kulak tür-: bk. kulak ı 1.

Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)

tür

I Tür, sima, görünüş, surat. Türge ayrimaq – Türe ayırmak. Türini özgertish – Türünü değiştirme. Türi qachqan – Suratı bozulmuş. Oning türi yaman – Onun suratı bozuk. Türi kirip qaldi – İyileşti; aslına geldi. Pütken tür – Bitmiş cins. Pütmigen tür – Bitmemiş cins. Dawamliq türde – Devamlı halde. Keng türde – Geniş halde. Hüjüm qilish türi bar – Hücum eder hali var; hücum eder gibi.
II Çile, tura, kangal.


Son arananlar: