urlamak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
urlamak
çalmak, hırsızlamak, aşırmak. Urlarğa öç adam: çalmaya alışık adam, ol Kasbotnu atların urlağandı: o Kasbot’un atlarını çalmış, urlap etgen mülkü cok boldu: çalarak topladığı malı mülkü yok oldu, ol kuru da urlap-tırnap caşaydı: o her vakit çalarak çırparak yaşıyor, urlap-tırnamak: çalıp çırpmak, urlağandan urlağan xalal (d): çalandan çalma helal.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
urlamak
bağırmak, ulumak·I, 189 bkz> orılaşmak, orlaşmak, urılamak, urlaşmak, yurlamak urlaşmak bağrışmak, çağrışmak· I, 239 bkz>orılaşmak, orlaşmak, urılaşmak, urlamak, yurlamak