steady
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
steady /sˈaʊnd/
1. (ünlem) sabit, titremez, sallanmaz, değişiklik göstermez, oynamaz
2. şaşmaz, dönmez, metin
3. sağlam
4. ılımlı, ciddi
5. düzenli, muntazam
6. sürekli, daimi
7. (den.) yerinde duran, rüzgârdan sallanmaz
8. (argo) devamlı flört edilen arkadaş
9. sabit kılmak, titremesini veya sallanmasını kesmek
10. sabit durmak, sallanmamak, kımıldamamak
11. (ünlem), (den.) Viyal Ağır ağır Oynatmak Sakin ol. go steady (k. dili) devamlı olarak aynı kişi ile flört etmek. steadily durmadan, muntazaman. steadiness metanet, sarsılmazlık.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
steady
sallanmaz
oynamaz
sağlam
sabit
şaşmaz
dönmez
düzgün
düzenli
muntazam
değişmez
sürekli
daimi
devamlı
sebatkâr
sarsılmaz
metin
akıllı uslu
aklı başında
mazbut
ciddi
sallanmaz hale getirmek
sabit kılmak
yatıştırmak
teskin etmek
durmadan
muntazaman
dost
sevgili
aşık