samsı
Kyrgyz—Turkish Dictionary
samsı-
kesilmeyen bir akıntı halinde yürümek; bir dalga şeklinde yığılaşmak; uşu coldon samsıp ele kişi üzülböyt: bu yolda geçenlerin arkası gelmiyor (her zaman çok halk geçiyor); arkasında samsıp köp el bara cattı: peşinden kalabalık halk gidiyordu.
Last searches:
- Ay,
- kursant,
- tacik,
- bedasyl,
- dalaklamak,
- cıyım,
- oyungülgü,
- aylaluuluk,
- ovsun,
- yaglıg,
- Ulama,
- derbidagyn,
- palal,
- Süsən,
- əlaqədar,
- sorabermek,
- Oo,
- bronzlaşmak,
- simper,
- shout,
- taxtilash,
- samsı