samsı
Kyrgyz—Turkish Dictionary
samsı-
kesilmeyen bir akıntı halinde yürümek; bir dalga şeklinde yığılaşmak; uşu coldon samsıp ele kişi üzülböyt: bu yolda geçenlerin arkası gelmiyor (her zaman çok halk geçiyor); arkasında samsıp köp el bara cattı: peşinden kalabalık halk gidiyordu.
Last searches:
- darvinizm,
- oylandırmak,
- təşkilat,
- aynan,
- kobuz,
- balışağı,
- ayırtedilmek,
- salkınlamak,
- mesh,
- turs,
- tabesiz,
- badly,
- blunt,
- Kaygı,
- höwürgenme,
- cede,
- oguk,
- olgir,
- genghiskhan,
- across,
- Təzad,
- samsı