cede
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cede /kˈatɪtʃˌuːmɛn/
1. bırakmak
2. terk etmek
3. devretmek, göçetmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
cede
bırakmak
vermek
teslim etmek
Kyrgyz—Turkish Dictionary
cede-
cedep: gayet, pek, son derece; cedep maş bolgon: adamakıllı pişmiş (insan hakkında);çok pratik olmuş; cedep til uga berip, kulagı coy bolgon: o kadar tekdir sözleri işitmiş ki artık bunlar ona tesirsiz kalıyor; cedep kişi katarınan cıgıptır: itibarını büsbütün kaybetmiş (hâkimiyetini ve s. kaybetmiş) tir.
Last searches:
- Meteorologiya,
- İsraf,
- bügünlü,
- mushtipar,
- maariflənmə,
- cloakroom,
- window,
- xəzəlləşmə,
- söyleşi,
- küçö,
- etles,
- concomitant,
- hisli,
- kıtkıl,
- koñur,
- sudak,
- notable,
- taralğı,
- Bağdaş,
- Ziyaret,
- karşılaştırmak,
- cede