mill
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
mill /mˈeɪhap/
1. değirmende öğütmek, çekmek
2. değirmenden geçirmek
3. (paranın kenarını) diş diş yapmak
4. dövüp köpürtmek (çikolata v.b.)
5. koyun sürüsü gibi birbirine sokularak bir merkez etrafında dönmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
mill /mˈeɪhɛm/
1. değirmen
2. el değirmeni
3. fabrika, imalâthane
4. makina tertibatı
5. mengene, cendere. mill hand fabrika işçisi. mill stream değirmeni döndüren akarsu. mill wheel değirmen çarkı veya dolabı. food mill mama mengenesi, meyva presi. go through the mill büyük zorluklar atlatmak
6. tecrübe sahibi olmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
mill /mˌeɪənˈeɪz/
1. doların binde biri, sentin onda biri.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
mill
değirmen
el değirmeni
fabrika
imalathane
değirmende öğütmek
(maden) frezelemek
şekil vermek
işlemek