turklehceleri.org

bark

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

bark

и. корылма, каралты

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

bark /bˈɑːbɪkən/

1. havlama, köpek havlamasına benzer ses
2. (k.dili) öksürük
3. havlamak
4. havlamaya benzer sesler çıkarmak
5. yüksek sesle konuşmak veya bağırmak
6. (argo) bir eğlence yerinin kapısında çığırtkanlık etmek
7. öksürmek. bark up the wrong tree yanlış kapı çalmak. His bark is worse than his bite Ne varsa dilindedir.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

bark /bɑːbˈɪtʃʊəɹət/

1. (bot.) kabuk
2. ağaç kabuğu
3. kabuğunu soymak
4. tabaklamak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

bark

(at ile) havlamak
(out ile) bağırarak söylemek
havlama
ağaç kabuğu

Kyrgyz—Turkish Dictionary

bark

I, a. 1.fark; vasıf; hususiyet; 2. kıymet; değer; liyakat; otorite, haysiyet; barkımdıkeitrdiñ: haysiyetimi kırdın; barkıñdı tüşürbö! : haysiyetini halelder etme! itke temirdin barkı cok ats. : köpek için demir bir kıymet teşkil etmez; koldo bar altındın barkı cok atsa. : elimizde bulunanı saklamıyoruz, kaybedince ağlıyoruz ( harfiyen : eldeki altının kıymeti yoktur); bark al : ehemmiyet vermek; önemli, dikkatle; değer saymak; dikkat etmek; bar albay oltura bedri : aldırmadan oturmakta devam etti; bark kılganım cok : farkına varmadım; haberim yok; kadırı barkı çoñ : kadri, nüfuzu büyüktür; onu çok takdir ve hürmet ediyorlar; barkınan ketti yahut barkı ketti : kadri nüfuzu kalmadı.


II, bark-bark : puf puf (lokomotif ve traktör sesini taklit) ; balanın ünü bark etti : çocuğun yüksek sesi çıktı.

Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)

bark

: bark urmak öwşün atmak, ýalkym salmak, ýaldyramak, öwüsmek. Ýigitler, bu dünýä şuňa mysaldyr, Bark urar asmanda, baran eglenmez (Magtymguly).

Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)

bark

bark, mülk-III, 333


Last searches: