tınç
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
tınç
rahat. sâkin. sükûnet; tınçımdı aldı: rahatımı kaçırdı; tüdüñ tınçın alıp: gecenin sükûnetini bozarak.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
tınç
1. Kolay, zahmetsiz. ~ iş: kolay iş, ~ ese etigiz: zahmetsiz ise yapınız, bu iş ~ bolmazğa caravludu: bu iş kolay olmayacağa benzer, anı ürenñen bek ~dı: onu öğrenmek çok kolay, ~ caşav: zahmetsiz yaşam, ~ etmek: kolay yapmak; 2. Rahat, kolay. ~ col: rahat yol, ~ caşav: rahat yaşam, bek ~ keldik: çok rahat geldik, ~ turuğuz: rahat durunuz, ~ bolmak: rahat olmak; 3. Uysal, yumuşak, yumuşak başlı, sakin, yavaş, halim selim. ~ adam: yumuşak başlı adam, ol kaçan da ~ adam edi: o her vakit uyumlu bir insandı, anı bederligi cokdu ~ adamdı: onun yüzsüzlüğü yok, halim selim insandır, ~ tepse cer teber (as.): sakin adam hareketlenirse yer de hareketlenir, yumuşak huylu sinirlenirse yerde de deprem var demektir, ~nı tepgeni kıyın (d.): yavaş adamın hareketi zor, ~ eşekge ekevlen miner (as.): sakin eşeğe iki kişi biner.
Son arananlar:
- overly,
- Bereketsiz,
- urlanñan,
- qaldiramoq,
- birlishish,
- concordant,
- speech,
- nyýaz,
- tupik,
- liqqide,
- qaychi,
- kısın,
- Məlumluq,
- tir,
- ıktal,
- Topuz,
- advantageous,
- ağda,
- ebb,
- oğru,
- serve,
- tınç