tün
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
tün
ı. gece; künü tünü yahut kündür tündür: gece gündüz, geceli-gündüzlü, yirmi dört saat; buurul tün, beyaz geceler, kutup dairesine en yakın yerlerde aydın geceler; tündögü: dünkü; tün kat-: bütün gece gitmek yolculuk yapmak; tün katır-: bütün gece yolculuk yaptırmak; bugün tünü: bugünün gecesi; tünü menen yahut tün boyu: bütün gece; ceti tündö: geceleri gece ortasında; ceti tündö mında emne kılıp cürösüñ?: gece ortasında burada ne arıyorsun?; altündö (al tündö): 1. o gece; 2. önümüzdeki gecede.
ıı, ün sözünün tekidir.
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
tün
at, kön.s. Tüm, garaňkylyk, gije. Mest bolup ýatyrdym ukuda bir tün (“Gül – Senubur”). Bir gije ýatyrdym tünüň ýarynda, Bir dört atly gelip: – "Turgul" diýdiler (Magtymguly).
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
tün
Gece. Tünde – Gecede. Tüni bilen – Gece boyunca. Tünü künü – Gece gündüz.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
tün
1. Gerçek, hakikat. Tüş bıla ~: rüya ile gerçek, bıllaynı ~ümde da tüşümde da körmegenme: böylesini rüyada da gerçekte de görmedim; 2. Gece. Künüm da ~üm da birdi: gündüzüm de gecem de birdir, ~üñ bıla künüñü katıştırıp aylanma: gecenle gündüzünü karıştırıp dolaşma.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
tün
gece· I, 82, 100, 245, 331, 339, 423; 11. 77, 97, 232, 303;III, 247, 258, 288, 377