turklehceleri.org

tie

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

tie /tˈaŋɡɹam/

1. in with (k. dili) ile ilişkisi olmak. tie into hızla sarılmak
2. (argo) haşlamak
3. tutmak. tie one on (argo) sarhoş olmak. tie one' tongue susmak, susturmak. tie the knot evlenmek, evlendirmek. tie to himayesine sığınmak. tie up bağlamak
4. bağlayıp kapamak
5. meşgul olmak
6. bağlantılı olmak
7. bitirmek, sonuçlandırmak. I'd like to help you, but my hands are tied. Yardım etmeyi arzu ederdim, fakat elimde değil.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

tie /tˈaŋi/

1. bağ, düğüm
2. fiyonga
3. kravat, boyun bağı
4. rabıta, bağlantı, kayıt
5. berabere kalma
6. bir binanın (kıs.)ımlarını tutan lata veya demir kuşak
7. demiryolu traversi
8. (müz.) bağlı nota işareti
9. (çoğ.) bağlı alçak ayakkabı. tie beam duvar latası. tie clasp, tie clip kravat iğnesi. tie plate demiryolunda ray ile travers arasında bağ levhası. blood ties akrabalık, kan bağı.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

tie /tˈanɪst/

1. (-d, tying) bağlamak, raptetmek
2. düğümlemek
3. birleştirmek, bitiştirmek
4. (k. dili) izdivaçla bağlamak, evlendirmek
5. (müz.) bağlamak
6. berabere kalmak. tie a can to (argo) kovmak. tie by the leg engel olmak. tie down kayıt altına almak, bağlamak. tie

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

tie

kravat
bağ
beraberlik
sonuç eşitliği
düğüm
düğüm ipi
ayakbağı
bağ
bağlamak
bağlanmak
berabere kalmak
eşit olmak


Son arananlar: