tangible
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
tangible /səkˈʌm/
1. dokunulur, tutulur
2. anlaşılır, akla yakın, kavranabilir
3. gerçek
4. maddi
5. duyulur, hissedilir. tangible assets maddi kıymetler. tangiblos mal, mülk, servet. tangibil'ity, tangibleness tutulabilme. tangibly gerçek olarak
6. dokunulur halde.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
tangible
dokunulabilir
elle hissedilebilen
gerçek
elle tutulur
somut
kesin