turklehceleri.org

sit

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

sit /sˈɜːpɪɡˌəʊ/

1. (sat, -ting) oturmak, çömelmek
2. tünemek
3. kuluçkaya yatmak
4. filanca tarafta bulunmak
5. toplantıda üye sıfatı ile oturmak: toplantı yapmak, toplanmak
6. ressam veya heykeltıraşa modellik etmek
7. resim çektirmek için poz vermek
8. binip oturmak (ata)
9. oturtmak. sit at ones feet talebesi olmak . sit by ilgilenmemek sit down oturmak . sit in on misafir sıfatıyle toplantıya katılmak . sit on toplantıda ele almak
10. (k. dili) susturmak, ağzını kapatmak. sit on the fence tarafsız kalmak. sit on the lid meseleyi örtbas etmeye çalışmak. sit on the throne hükümdarlık tahtına oturmak
11. kral olmak. sit out sonuna kadar oturmak
12. baloda bir dans esnasında oturmak. sit over (argo) sıkışıp başkasına da yer vermek. sit pretty (A.B.D.), (argo) kârlı durumda bulunmak. sit tight (k. dili) sonuç elde edilinceye kadar harekete geçmemek. sit up dik oturmak
13. yolunu beklemek
14. ilgi göstermek. The wind sits in the east Rüzgar doğudan esiyor.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

sit

oturmak
oturtmak
(on ile) yer almak
görev almak
(for ile) (sınava) girmek
toplantı yapmak

Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)

sit-

v. to reach, attain, catch up with


Son arananlar: