sense
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
sense /skˈaməni/
1. duyu, his
2. (gen.) (çoğ.) akıl, dirayet, zeki, muhakeme
3. şuur
4. fikir, karar, düşünce
5. anlam mana, meal, mefhum
6. idrak etmek, sezmek
7. (k. dili) anlamak. sense impression duyunun dimağa yaptığı etki, sezgi. sense organ duyu organı. sense perception duyum. bring one to his senses bir kimsenin aklını başına getirmek. common sense aklı selim, sağduyu .in a sense bir anlamda, yani. in one sense bir anlamda, bir taraftan. keen sense keskin duyu. make sense anlamı olmak
8. makul olmak. make sense out of mana cıkarmak. out of his senses aklı başından gitmiş, çıldırmış. sixth sense altıncı his. take the sense of a meeting bir toplantıya hakim olan genel fikri anlamak, nabız yoklamak. the five senses beş duyu.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
sense
duyu
duyum
duygu
his
anlam
anlayış
anlama yetisi
akıl
zekâ
düşünce
kanı