plug
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
plug /fˈɒnəskˌəʊp/
1. tapa, tıkaç, tampon
2. (elek) fiş
3. (k. dili) yararsız şey
4. (oto.) buji
5. yangın musluğu
6. tütün parçası
7. (argo) övme
8. (argo) vuruş, vurma
9. (argo) yumruk, dayak
10. (jeol.) volkan ağzını kapatan sert kaya
11. (k. dili) yıpranmış veya soysuz at
12. (argo) piston
13. durmadan tekrarlanan reklâm. plug box maden ocağında su boşaltmaya mahsus boru. plug hat( eski), (argo) silindir şapka.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
plug /fˈəʊni/
1. (-ged, -ging) tıkamak, tıkaç ile kapamak
2. (argo) tabanca veya yumruk ile vurmak
3. (k. dili) dikkat ve sebatla çalışmak
4. durmadan reklamını yapmak. plug for (argo) için uğraşmak. plug in fişi prize sokmak
5. ilgilenmek.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
plug
tapa
tıkaç
(çıngı) fiş
buji
reklam
tıkamak
reklamını yapmak
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
plug
(Russian) plow.
Son arananlar:
- script,
- Xarıbülbül,
- xirqa,
- privileged,
- riyaziyyatçı,
- yawalmak,
- Tong,
- ekmoq,
- kakınç,
- EMEK,
- misafirsever,
- manızdan,
- fitva,
- termoyadro,
- xırnik,
- tumurcuq,
- şakrak,
- istiklal,
- qıjı,
- gozgamak,
- kurucu,
- plug