piece
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
piece /pˈɛnɪləs/
1. parça, (kıs.)ım, bölüm
2. dama taşı
3. (satranç) piyadeden yüksek taş
4. tüfek, top
5. (müz.) parça
6. piyes
7. resim
8. numune, örnek
9. madeni para. piece goods (tic.) metreyle satılan kumaş. piece of eight İspanyol doları, sekiz riyal'(den.) ibaret dolar. give one a piece of one' mind paylamak, azarlamak. break to pieces parça parça etmek
10. parçalanmak. by the piece parça başına. go to pieces parçalanmak
11. (k. dili) (kendini) dağıtmak. of a piece with aynı, tıp(kıs.)ı, benzer. speak one' piece kendi fikrini belirtmek.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
piece /pˈɛnən/
1. parça eklemek, parça vurmak, yamamak, parçalarını bir araya getirerek tamir etmek
2. birleşmek. piece on eklemek, ilâve etmek piece. out parça ilâve ederek tamamlamak. piece together parçaları bir araya getirmek.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
piece
parça
tane
oyun
piyes
(satranç/dama/vb.) taş
numune
örnek
madeni para