mind
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
mind /mˈɛkə/
1. bakmak, dikkat etmek
2. meşgul olmak
3. ehemmiyet vermek
4. kaygı çekmek, endişe etmek
5. boyun eğmek, itaat etmek
6. saymak
7. dikkatli olmak
8. karşı çıkmak, itiraz etmek
9. mahzurlu görmek
10. (leh.) hatırlamak. Mind you Bak, dinle. Mind you do it Mutlaka yap. Mind your p' and q' Söz ve hareketlerine dikkat et. Mind your step Önüne (bak.), sakın düşme. if you dont mind bir mahzuru yoksa, müsaade ederseniz. Never mind Zarar yok.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
mind /mˈɛtʃ/
1. akıl, zihin, dimağ, kafa
2. hatır, hafıza kuvveti
3. fikir, düşünce
4. zeka, idrak
5. istek, murat, arzu, meram
6. şuur
7. üstün insan. mind' eye muhayyile. mind reading başkasının zihnindekini anlama. be of one mind hemfikir olmak. blow one' mind esrar etkisiyle kendinden geçmek
8. şaşkına çevirmek, deli etmek. call to mind hatırlamak, hatırlatmak. change one' mind caymak, fikrini değiştirmek. give someone a piece of ones mind birini azarlamak. have a mind to niyet etmek, kurmak. have in mind hatırında olmak
9. niyetinde olmak. in his right mind aklı başında know one' own mind kendi fikrini bilmek, ne istediğini bilmek... make up ones mind karar vermek. of unsound mind akli dengesi bozuk. on one' mind aklında out of one' mind deli, kaçık
10. unutulmuş. presence of mind tehlike zamanında işe yarayan çabuk düşünüş ve soğukkanlılık. set one' mind on çok arzu etmek, kafasına koymak. speak one' mind düşündüğünü açıkça söylemek. state of mind ruh durumu. time out of mind ötedenberi, eskiden beri.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
mind
us
akıl
kafa
anlak
zekâ
bellek
anımsama
hafıza
dikkat
akıl
düşünce
kanı
fikir
eğilim
kafalı adam
zeki insan
beyin
dikkat etmek
aldırmak
önem vermek
bakmak
ilgilenmek
karşı çıkmak
karşı koymak