kala
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
kala
бәйл. кала; ikiye beş kala ике (тулырга) биш минут кала; köye iki kilometre kala benzin bitmiş авылга ике километр кала бензин бетте
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
kala
Türkiye Türkçesi: kala
Azerbaycan Türkçesi: galmış
Başkurt Türkçesi: kala -dan -dän -tan-tän
Kazak Türkçesi: kalğanda
Kırgız Türkçesi: -sız
Özbek Türkçesi: käm kàlgändä
Tatar Türkçesi: kala -dan-dän -tan-tän
Türkmen Türkçesi: gãlanda
Uygur Türkçesi: kam kaldı
Rusça: bez
Azerbaycan Türkçesinin Açıklamalı Sözlüğü (Orucovun, 2006)
kala
I. is. Üzəri liflə örtülmüş, pambıq çiyidi.
II. is. məh. Böyük şüşə qab, iri şüşə banka.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kala
I, hububat övütme ücreti.
II= kaala.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kala-
III, 1. bir daire şekli vererek, biri biri üzerine dizmek; tezeği mahrutu nakıs şeklinde birbiri üzerine koymak; üzük kala- : obayı üzük’la (bk.) örtmek; tuurduk kala- : obayı tuurduk’la (bk.) örtmek; çiy kala: obayı çiy ile (bk. çiy I) kuşatmak; eşikke kiyiz kala: kapıya keçe geçirmek; 2. örmek, yükseltmek (duvarı) ; 3. (ateş) tutuşturmak.
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
kala
İnek. Qala térisi – İnek derisi. Qala éghili – İnek ağılı. Séghin qala – Sağılan inek. Kala yili – Sığır yılı (hayvan yıl takvimine göre 1973, 1985, 1997, 2009, 2021 yılları sığır yılıdır).
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kala
kale, hisar. Laylalası lalalası da lalası-Oyulmasın balaçıknı ~sı (ninni): Laylalası lalası da lalası-Yıkılmasın yavrucağın kal’ası, ak ~da sarı biyçe (bilm.): Ak kalede sarı prenses (yumurtanın sarısı), ~ları nurnu tıymaz carıkdan-İncilmezler anda bir da tarlıkdan (beyit): Kal’aları nuru durdurmaz aydınlıktan-İncinmezler orda hiçbir darlıktan.