heaven

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

heaven /hˈandbɪl/

1. cennet
2. gök, sema
3. (b.h) Allah, Cenabı Hak
4. saadet, mutluluk. For heaven' sake ! Allah aşkına ! Good Heavens! Aman yarabbi ! in seventh heaven çok mutlu. move heaven ¨and earth mümkün olan her şeyi yapmak. smell to high heaven pis kokmak. Where in heaven have you been? Neredeydin Allah aşkına?

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

heaven

cennet
ç.gökyüzü
Tanrı
cennet

Son arananlar:

• midbər,
• magnesia,
• lokomobil,
• iyun,
• exhaust,
• keme,
• müzaidə,
• Güğüm,
• çakyr,
• dozax,
• leya,
• kozğamak,
• halypa,
• ker,
• Köm,
• spittle,
• demisezon,
• glucose,
• sayfiye,
• moss,
• neve,
• heaven