fasten
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
fasten /ˈɛkstɹəjˌuːtəɹˌiːn/
1. bağlamak, açılmayacak surette kapamak, sürmelemek, tutturmak
2. dikmek, ayırmamak (gözünü)
3. üzerine atmak. He fastened his eyes on her. Gözlerini ona dikti. fastener bağlayan şey, bağ, toka, (bağlaç.) fastening kapalı tutan şey, raptiye, süngü, toka.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
fasten
bağlamak
iliştirmek
tutturmak
(giysi) iliklemek