bulak
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
bulak
и. чишмә; булак диал.
Arı Duru Türkçe – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kuleli)
bulak
1. Çeşme (pınar)
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
bulak
I, 1. pınar; mec. kaynak (memba) ; anık bulaktardan alıngan malımattarga karaganda: mevsuk membalardan alınan malumata göre; 2. sıraca; kulagı bulak: sıracalı (kulaktan irin geldiğinde) ; emçek bulak: meme iltihabı.
II, bulak- bulak et = bulakta; bulak- bulak etip, koyon kaçıp cönödü: zıplayarak (tüylü) tavşan kaçmıya başladı.
Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)
bulak
[bulok], at. Çeşme suwy we onuň akýan akary. Bakyp görse, bu bagda bilbiller saýrap, bulaklar akyp, güller açylyp duran (“Türkmen halk ertekileri”). Gözbaşy bolmasa bulak akmaýar (A. Kekilow).
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
bulak
kaynak, menba, pınar.