turklehceleri.org

breath

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

breath /bɹˈankiə/

1. nefes, soluk
2. bir nefeslik zaman, dem, an
3. fısıltı
4. hafif rüzgâr
5. ağızdan çıkan buhar, buğu. breathtaking heyecan veren, insanın nefesini kesen. catch one- breath soluğu kesilmek, soluk almak, dinlenmek. in the same breath bir solukta, aynı zamanda. save one's breath boşuna nefes tüketmemek. out of breath soluğu kesilmiş, soluk soluğa. take one's breath away insanın nefesini kesmek, heyecan uyandırmak. under one's breath alçak sesle fısıldayarak.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

breath

soluk
nefes
soluklanma
hafif rüzgâr
esinti
küçük bir hareket/işaret/iz


Son arananlar: