açımak
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
açımak
1. acımak, acı duymak, üzülmek. Kolum açıydı: elim acıyor, cüregi ~: kalbi acı duymak, açımay: acımadan, acımaksızın, açır közüvü bolur edi: üzüleceği varmış, acı çekme sırası varmış, adam açımasın ansı!: insan üzülmeye görsün yoksa! Açırıknı kuvutdan tişi tüşer: acı çekecek (olanın) kavut (yerken) dişi düşer (a.s.). 2. Acımak, ekşimek, mayalanmak, tehammür etmek. Süt açığandı: süt ekşimiş, tılı açığınçı sabır bol: hamur mayalanana kadar sabret.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
açımak
ekşimek, (yara, vücut) acımak· III, 252
Son arananlar:
- jiyron,
- dovşandodaq,
- karala,
- başlamaq,
- tapawutsyz,
- nigah,
- hamtoz,
- subuy,
- bivəfa,
- çıtak,
- kıshalamak,
- mayıflıq,
- desolation,
- kımtım,
- organism,
- twisted,
- erkekça,
- gülkülik,
- auditoriâ,
- tekizlemek,
- shalt,
- açımak