Söök
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
söök
1. kemik; söök ağart: toplamak (şişmanlamak); söök – saak kemikler; söök – saağı coon yahut söök – saaktuu: geniş kemikli; söök – saağı içke: çelimsiz bünyeli söök saağım oorup turat: kemiklerim ağrıyor;say sööktön ötkön suuk: iliğeişliyen soğuk; söökkö cet-: iliklerine kadar işlemek, tedip etmek; say – söögüm sızladı: 1)bütün kemiklerim sızladı; 2) gayet müteessirim; say – söögümdü sızdattı: beni gayet incitti; ak söök: beyaz kemik, asilzade; ak sööktör: aristograsi;ırğıtkan söök başına tiybeyt: mec. perişan olmuş, iflas etmiş olan; 2. dünür, evlenme yoliyle akraba olan; kuda söök: dünür; 3. na’ş, ölü, ceset; söögü kömüldü: ölüsü defnedildi;söök çığar-: ölüyü evden çıkarmak.