SOK
Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)
so'k
husked millet. ~ oshi millet soup.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
sok-
1. vurmak, dövmek, çarpmak (kalp, nabız hakkında); cetkire sok-: gereği gibi vurmak; tamırı soğot: nabzı tepiyor; 2. demiri dövmek; temirdi kızığanda sok.: demiri tavında dövmeli; örmök sok: cul dokumak; 3. örmek; meley sok-: eldiven örmek.
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
sok
f. şuh, muzip.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
sok
aç gözlü; alçak·III, 130 bkz> suk § sok er; aç gözlü; alçak adam· III, 130