ülüş
Uşak Dialect to Turkish Dictionary (Sunucu, 2001)
ülüş
Uyuşuk, aptal.
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
ülüş
1. Cüz
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
ülüş
is. məh. Arasına halva qoyulmuş yuxa, lavaş.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
ülüş
(karş. şerne, coro,deñgene) tar. zengin adamın civarındaki halka yahut bir kabilenen diğer bir kabileye yahut bir bölge ahalisinin diğer bir bölge ahalisine verdiği ziyafet.
Explanatory Turkmen Dictionary (Kyýasowa, 2016)
ülüş
at. 1. Käbir ösümlikleriň hasylynyň iň kiçi bölejigi. Gozalar ýetişende çaňňalaklar açylýar, pagta ülüşleri gowy çöşlenýär. 2. Bölek. Aýdymy arzuwlap ýören ýigidiň ýürek arzuwynyň bir ülşüni amala aşyrmaga mümkinçilik döredi (“Edebiýat we sungat”).
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ülüş
ülüş, hisse, pay. ~ almak: hisse almak, ~ etmek: pay etmek, ~ bermek: hisse vermek, ~lege ayırmak: hisselere bölmek, süt ~: süt hissesi, süt kardeşin annenin kendi çocuğunun emmesi gerekn sütten aldığı pay, ol meni süt ~ümden içgendi: o benim payım olan sütten içmiştir, o benim sütüme ortak olmuştur; üy~: Karaçay töresinde, evlenme düğünlerinde erkek tarafının kız tarafına gönderdiği "cavda bişgen gardoş hıçın" ağırlıklı gıda armağanı ki bunun tamamını kız tarafı kendisi yemez, akraba ve komşulara da pay gönderir, ~den ülüş iymek: üyülüşten (konu komşuya) pay göndermek.