turklehceleri.org

tuura

Kyrgyz—Turkish Dictionary

tuura

ı, 1. doğru dürüst, sahi, düz, adil, namuslu; tuuradan tuura yahut tupadan tuura: doğruca, doğrudan doğruya; tuura kel-: rast gelmek, münasip gelmek, tam zamanında olmak, hizaya gelmek; tuura emes: doğru değil; 2. en, genişlik; uzunduğu da, tuurası da: boyu da eni de: tuurası çıkkan: enine daha geniştir; tuurası coon, boyu bas folk.: geniş ve kısa boylu (insan hakkında); tuurası biyik çoñ korğon folk.: yan duvarları yüksek olan büyük kale; tuura çağımdan bir ün çıktı: yandan bir ses işitildi.


ıı, (menfi cümlede) hiçbir zaman, dünyada!

Kyrgyz—Turkish Dictionary

tuura-

ııı, doğramak, kıymak, et tuura-: et doğramak.


ıv, taklit etmek, yansılamak.


Last searches: