strand
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
strand /spˈɪnɪŋ/
1. kenar, kıyı, sahil, yalı, yalı boyu
2. karaya oturmak
3. karaya oturtmak
4. zor durumda kalmak. be stranded karaya oturtulmak
5. yolda kalmak, vasıtasız kalmak
6. parasız kalmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
strand /spˈɪnɒf/
1. halatın bir kolu
2. iplik teli
3. halatın bir kolunu koparmak
4. telleri birleştirerek iplik yapmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
strand
kıyı
sahil
yalı
karaya oturmak
karaya oturtmak
halatın bir kolu
tel
iplik