strain
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
strain /spˈɪnəl/
1. nesil, soy, silsile, aile
2. hayvanlarda soy
3. (bahç.) ıslah edilmiş bitki cinsi
4. ırk veya millet özelliği
5. eser, iz
6. cüzt şey
7. ifade, tarz, usul
8. mizaç
9. nağme, makam
10. şiir parçası, şarkı.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
strain /spˈaɪnləs/
1. fazla gayret etmek
2. fazla germek, zorlamak, zorlayarak incitmek
3. burkmak, burkulmak
4. süzgeçten geçirmek, süzmek
5. zorlayarak eğmek veya şeklini bozmak
6. kendini zorlamak, çok uğraşmak
7. bağrına basmak
8. kucaklamak
9. germe, gerilme, zora gelme
10. aşırı zihni veya duygusal gerginlik
11. burkulup incinme
12. (mak.) şeklen bozulma. strain after an effect iyi tesir bırakmak için kendini lüzumundan fazla yormak. strain a point özel muamele yapmak. strain at çok uğraşmak
13. vicdanen çekinmek. strain the meaning kendi çıkarına göre yorumlamak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
strain
soy
ırk
kan
nesil
soydan ya da doğuştan gelen özellik
iz
eser
biçim
tarz
ifade
hava
melodi
ezgi
nağme
(at ile) germek
asılmak
zorlanmak
büyük çaba harcamak
zorlamak
zarar vermek
incitme
(against ile) vücuduyla bastırmak
itmek
gerginlik
gerilme
zora gelme
burkulma
burkulup incinme
zor
çaba