cup
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
cup
иярт. чулт; cup diye suya düştü чулт итеп суга төште
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cup /kɹˈəʊziə/
1. fincan, bardak, kâse, kadeh
2. (spor) kupa
3. litrenin dörtte biri, 236 cm3. in his cups sarhoş. my cup of tea. (k.dili.) beğendiğim şey, hoşlandığım şey.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
cup /kɹˈɒs/
1. (tıb.) şişe çekmek, hacamat yapmak, vantuz çekmek. cup one hands avuçlarını bitiştirerek açmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
cup
fincan
kupa
(ellerini/vb.) yuvarlak bir şey tutar gibi yapmak
Kyrgyz—Turkish Dictionary
cup
I, f. çift, çifte, çift sayı; cup kündör : çift günler.
II, cu hecesiyle başlayan sözlere takviye için katılır; cup-cuka : incecik; cup-cumşak : çok yumuşak; cup- cumuru : yusyuvarlak, yusyumru.
III, henüz; ancak; mn cup cetkende ele camgır caap iydi : ben henüz yetişmişken yağmur yağmaya başladı; işke cup kirişebiz : hepimiz birden işe başlıyacağız.
IV, bir kumaşın adıdır.