save
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
save /ɹˈəʊzwʊd/
1. (bağlaç), (edat) maada, -(den.) baska, gayri, yalnız.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
save /ɹˈɒʃ haʃˈɑːnə/
1. kurtarmak
2. korumak, saklamak, muhafaza etmek
3. (ilah) günahtan kurtarıp bağıslamak
4. idare etmek, arttırmak, biriktirmek, tasarruf etmek
5. kaybetmemek
6. para biriktirmek veya saklamak. save face ayıbı yüzüne vurmamak. He walks home to save car fare Yol parası harcamamak için eve yürür. Turn on the lights to save your eyes Gözlerinizi yormamak için ışığı açın.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
save
kurtarmak
(pul) biriktirmek
artırmak
korumak
saklamak
idareli kullanmak
kazanmak
saklamak
ayırmak
korumak
-den başka
hariç