naar
Kyrgyz—Turkish Dictionary
naar
I, f. aş, yiyecek; naar al-: gıda almak, hafif tertip karın doyurmak; oozuna naar ala elek: henüz hiçbir şey yemedi, ağzına bir şey almadı.
II, 1. derideki çizgiler, kabartma usuliyle yapılan tezyinat; koldun naar; (yahut sadece naar) parmakların içindeki ve el ayasındaki ufak çizgiler; bettin naari: yüzün rengi, yüzün güzelliği.