purse
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
purse /pɹˈəʊ/
1. büzmek (dudak)
2. keseye koymak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
purse /pɹˈəʊ ɹˈɑːtə/
1. kese, para kesesi, para çantası
2. hazine
3. yardım için toplanılmış para
4. torba. purse-proud kesesine mağrur, servetine güvenen. purse-strings kese bağları, kese ağzı kaytanı
5. para ödeme yeteneği. a common purse müşterek kese. a tight purse cimri kesesi. privy purse hükümdar hazinesi. public purse devlet hazinesi. put up a purse mükâfat olarak ortaya koymak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
purse
küçük pul çantası
pul kesesi
kadın el çantası
alım gücü
kese
toplanan para
ödül
(dudak) büzmek
Last searches:
- zalım,
- intractable,
- ödek,
- uçurym,
- ilim,
- ateizm,
- slowworm,
- dell,
- patallak,
- fail,
- conceivable,
- sevgisiz,
- altüst,
- tabiğat,
- Yeme,
- Sıkna,
- yolg‘izlik,
- Asancasına,
- beste,
- alevlenmek,
- islemek,
- purse