move
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
move /mɪsɛnsˈiːn/
1. kımıldatmak, oynatmak, hareket ettirmek
2. tahrik etmek, harekete getirmek
3. satranç veya damada bir taşı usulüne göre yürütmek, oynamak
4. teşvik etmek, gayrete getirmek
5. tesir etmek, muteessir etmek
6. (tıb.) iletmek (bağırsak)
7. satmak, sattırmak
8. kımıldamak, hareket etmek
9. göç etmek, nakletmek, taşımak
10. gitmek, yürümek
11. kalkmak, ilerlemek, ileri gitmek: düşup kalkmak, karışmak
12. teklif et- mek
13. hareket, kımıldanma
14. oynama, el
15. dama ve satrançta taş sürme
16. dama ve satrançta oynama sırası
17. tedbirli iş, tedbir
18. göç, nakil, ev değiştirme. move in eve taşımak
19. içeri girmek. move on ileri gitmek. move out evden taşşınmak, dışarı çıkmak. move heaven and earth her çareye baş vurmak. on the move hareket halinde, hiç durmaz. get a move on başlamak
20. acele etmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
move
hareket ettirmek
kımıldatmak
oynatmak
hareket etmek
kımıldamak
ilerlemek
yürümek
gitmek
ilerlemek
gelişmek
sona yaklaşmak
taşınmak
birlikte olmak
zamanını geçirmek
etkilemek
duygulandırmak
önermek
kımıldama
hareket etme
hareket
(satranç) hamle
taşınma
hareket
girişim