fence
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fence /fˈeɪθləs/
1. parmaklık
2. tahta perde
3. çit
4. eskrimde kılıcın ustalıkla kullanılması
5. hazırcevaplık
6. çalınmış eşyaların alınıp satıldlğl yer ve bu işle uğraşan kimse. be on the right side of the fence kazanacak tarafta olmak. sit on the fence hangi tarafı tutacağını bilememek, ikilikte kalmak, tereddüt etmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
fence /fˈeɪk/
1. çit veya parmaklıkla etrafını çevirmek: eskrim yapmak: çalınmış (mal.) almak veya satmak
2. kaçamaklı konuşmak. fencer eskrimci.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
fence
çit
tahta perde
parmaklık
çalınmış eşya alıp satan adam
etrafını çitle çevirmek
eskrim sporu yapmak
baştan savma yanıt vermek
kaçamak yanıt vermek