ceek
Kyrgyz—Turkish Dictionary
ceek
ı, bostanlarda uzunca tümsekler; arkın kenarı; kenar; pervaz: tañ ceek saldı: şafak söktü;: ceegi cok: çenesi durmaz; sıkılmaz, söylemekten çekinmez.
ıı, ağzına geçen her şeyi çiğneyen (diyelim, hem paçavrayı, hem ipi, hem at kuyruğunu çiğneyen buzağı gibi); doymaz, obur.