specific
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
specific /slˈɔːtə/
1. özgü, kendine has
2. özgül
3. spesifik, özel, hususi, belirli, muayyen
4. kesin, kati, sarih
5. (tıb.) iyileştirici, tedavi edici (ilâç)
6. (tıb.) belirli bir mikroptan husule gelen
7. uzunluk, ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
8. özel bir gaye uğruna kullanılan şey
9. (tıb.) belirli bir hastalık tedavisinde kullanılan ilâç
10. (gen.) (çoğ.), (A.B.D.), (k. dili) özellikler specific difference. (biyol.) tür farkı. specific gravity özgül ağırlık. specific heat spesifik ısı. specifically özellikle, hususi olarak, bilhassa.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
specific
özgül
özel
belirli
bir türe özgü
özüne özgü
kesin
açık