brash
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
brash /bˈɒkshɔːl/
1. (A.B.D.) aceleci, atılgan, girgin
2. yüzsüz, küstah.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
brash /bˈɒksɪŋ/
1. ufalanmış kaya parçaları
2. dalgaların sahile getirdigi buz parçacıkları
3. (leh.) hastalık krizi
4. sağanak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
brash
saygısız
küstah
akromatopsi